Give Fiili İle İlgili Örnek Cümleler ve Türkçe Anlamları

Give ile ilgili cümleler İngilizce pratik yapmanıza yardımcı olacak. Bu içerikte, Give fiili ile oluşturulmuş olumlu, olumsuz, soru cümleleri ve Türkçe anlamlarıyla birlikte sunulmuştur. Give fiilinin en yaygın kullanılan anlamları ve örneklerini içerir.

Sizler için derlediğimiz bu örnekler, hem İngilizce dil becerilerinizi geliştirmenize hem de bu çok yönlü fiili doğru bir şekilde anlamanıza yardımcı olacaktır.

Give Türkçe Anlamı ve Kullanımı

Give, İngilizce'de çok yaygın kullanılan bir fiildir. Türkçe'ye çevirirken, bağlamına ve cümle yapısına göre farklı anlamlar verebilir.

Give fiilinin en temel anlamı, bir şeyi birine vermek, hediye etmek, hibe etmek veya devretmek demektir. Bu anlamda, give fiili genellikle bir nesne ve bir dolaylı nesne alır. Örneğin:

  • She gave me a book. (Bana bir kitap verdi.) 
  • He gave his car to his brother. (Arabasını kardeşine verdi.) 
  • They gave their house to charity. (Evlerini hayır kurumuna bağışladılar.) 
  • I gave the keys to the manager. (Anahtarları müdüre devrettim.)

Give fiili, aynı zamanda bir şeyi yapmak, sağlamak, sunmak veya göstermek anlamında da kullanılabilir. Bu anlamda, give fiili genellikle bir nesne ve bir -ing takısı alan fiil veya bir to + fiil yapısı alır. Örneğin:

  • She gave a speech at the conference. (Konferansta bir konuşma yaptı.) 
  • He gave me some advice. (Bana biraz tavsiye verdi.) 
  • They gave us a warm welcome. (Bize sıcak bir karşılama sundular.) 
  • I gave him a chance to explain. (Ona açıklama yapma şansı verdim.)

Give fiili, bir şeye veya birine neden olmak, sebep olmak, yol açmak anlamında da kullanılabilir. Bu anlamda, give fiili genellikle bir nesne ve bir isim veya bir sıfat alır. Örneğin:

  • She gave me a headache. (Bana baş ağrısı verdi.) 
  • He gave her a surprise. (Ona bir sürpriz yaptı.) 
  • They gave us a lot of trouble. (Bize çok sorun çıkardılar.) 
  • I gave him a smile. (Ona gülümsedim.)

Give fiili, bir şeyi kabul etmek, teslim olmak, vazgeçmek, pes etmek anlamında da kullanılabilir. Bu anlamda, give fiili genellikle bir zarf veya bir ön ad takımı alır. Örneğin:

  • She gave up smoking. (Sigarayı bıraktı.) 
  • He gave in to his demands. (Taleplerine boyun eğdi.) 
  • They gave back the money. (Parayı geri verdiler.) 
  • I gave away my old clothes. (Eski kıyafetlerimi dağıttım.)

Give fiili, bir şeyin baskı altında eğilmesi, çökmesi, kırılması, esnemesi veya açılması anlamında da kullanılabilir. Bu anlamda, give fiili genellikle bir zarf veya bir ön ad takımı alır. Örneğin:

  • The chair gave way under his weight. (Sandalye ağırlığı altında çöktü.) 
  • The door gave in after a few kicks. (Birkaç tekmeden sonra kapı açıldı.) 
  • The rope gave out after a while. (Bir süre sonra ip koptu.) 
  • The bridge gave up during the storm. (Köprü fırtınada yıkıldı.)

Give fiili, bir şeyi veya birini belirtmek, tanımlamak, isimlendirmek anlamında da kullanılabilir. Bu anlamda, give fiili genellikle bir nesne ve bir isim veya bir sıfat alır. Örneğin:

  • She gave me a look of disgust. (Bana iğrenme bakışı attı.) 
  • He gave her the name of Rose. (Ona Gül ismini verdi.) 
  • They gave him the title of king. (Ona kral unvanını verdiler.) 
  • I gave it a try. (Bir denedim.)

Give fiili, bir şeyi veya birini doğurmak, yaratmak, üretmek anlamında da kullanılabilir. Bu anlamda, give fiili genellikle bir nesne ve bir isim veya bir sıfat alır. Örneğin:

  • She gave birth to twins. (İkiz doğurdu.) 
  • He gave rise to a new theory. (Yeni bir teori ortaya attı.) 
  • They gave off a bad smell. (Kötü bir koku yaydılar.) 
  • I gave it some thought. (Biraz düşündüm.)

Give fiilinin Türkçe anlamı ve kullanımı hakkında öğretici metnimizin sonuna geldik. Umarım bu metin size faydalı olmuştur. Daha fazla bilgi için, give ile ilgili cümleler başlığını inceleyebilirsiniz.

Give İle İlgili Cümleler

Give ile ilgili cümlelerde, kelimenin farklı bağlamlarda kullanıldığını gösteren örnekler bulunmaktadır. Bu cümlelerde "give", bir şeyin verilmesi, sunulması, iletilmesi veya bir eylemin gerçekleştirilmesi anlamına gelir.

  1. I am giving you a present. (Sana bir hediye veriyorum.)
  2. He is giving her a hug and a kiss. (Ona bir sarılma ve bir öpücük veriyor.)
  3. They are giving us a warm welcome. (Bize sıcak bir karşılama veriyorlar.)
  4. She is giving a speech at the conference. (Konferansta bir konuşma yapıyor.)
  5. You are giving me a hard time. (Bana zor zamanlar yaşatıyorsun.)
  6. He is giving up smoking. (Sigarayı bırakıyor.)
  7. She is giving in to his demands. (Onun taleplerine boyun eğiyor.)
  8. Don’t give away the ending of the movie. (Filmin sonunu söyleme.)
  9. They are giving out free samples of their products. (Ürünlerinin ücretsiz örneklerini dağıtıyorlar.)
  10. He is giving back the money he borrowed. (Ödünç aldığı parayı geri veriyor.)
  11. Give me a call when you get home. (Eve geldiğinde bana bir telefon et.)
  12. She is giving him a compliment. (Ona bir iltifat ediyor.)
  13. She is giving him a dirty look. (Ona pis bir bakış atıyor.)
  14. He is giving her a ring. (Ona bir yüzük veriyor.)
  15. I am giving you some advice. (Sana biraz tavsiye veriyorum.)
  16. He is giving her what he hopes is a stern look. (Ona sert olduğunu umduğu bir bakış atıyor.)
  17. One man is giving her a box of books. (Bir adam ona bir kutu kitap veriyor.)
  18. I am giving him some orange juice. (Ona portakal suyu veriyorum.)
  19. She is giving me a hand. (Bana el uzatıyor.)
  20. He is giving me a present. (Bana bir hediye veriyor.)

Give İle İlgili Soru Cümleleri

Give ile ilgili soru cümleleri" listesi, "give" kelimesinin çeşitli bağlamlarda nasıl kullanıldığını gösteren soru cümlelerini içermektedir. Bu sorular, günlük iletişimden iş hayatına, duygusal durumlardan pratik bilgi taleplerine kadar çeşitli bağlamlarda "give" kelimesinin nasıl kullanılabileceğini yansıtmaktadır.

  1. What did you give him for his birthday? (Doğum günü için ona ne verdin?)
  2. Can you give me a lift to the station? (Beni istasyona bırakabilir misin?)
  3. How do you give feedback to your students? (Öğrencilerinize nasıl geri bildirim veriyorsunuz?)
  4. Who gave you that necklace? (O kolyeyi sana kim verdi?)
  5. How much do you give to charity every month? (Her ay hayır kurumlarına ne kadar bağış yapıyorsun?)
  6. Why did he give up his job? (Neden işini bıraktı?)
  7. How do you give directions in English? (İngilizce olarak nasıl yol tarif edersiniz?)
  8. When will they give out the exam results? (Sınav sonuçlarını ne zaman açıklayacaklar?)
  9. How do you give a good presentation? (Nasıl iyi bir sunum yaparsınız?)
  10. What would you give to have a holiday right now? (Şu anda tatil yapabilmek için ne verirdin?)

Give İle İlgili Olumlu Cümleler

Give ile ilgili olumlu cümleler listesi, "give" kelimesinin olumlu bağlamda nasıl kullanılabileceğini göstermektedir. Bu cümlelerde, kişiler arasında sevgi ve yardımlaşma eylemleri, bilgi paylaşımı, duygusal bağlar kurma ve olumlu etkileşimler vurgulanmaktadır. Günlük yaşamda olumlu ilişkiler kurma ve paylaşma eylemlerini yansıtarak kelimenin geniş kullanım alanını göstermektedir.

  1. She stretched her arms out and gave a great yawn. (Kollarını uzattı ve harika bir esneme verdi.)
  2. He gave her a fond smile. (Ona sevgi dolu bir gülümseme verdi.)
  3. I gave her a lift back out to her house. (Onu evine geri bıraktım.)
  4. The teacher gave the students some advice on how to improve their writing skills. (Öğretmen öğrencilere yazma becerilerini nasıl geliştirecekleri konusunda bazı tavsiyeler verdi.)
  5. She always gives her dog a kiss on the nose before leaving for work. (İşe gitmeden önce köpeğine burnundan bir öpücük verir.)
  6. He is giving a lecture on the benefits of exercise to the fitness class. (Egzersizin faydaları hakkında fitness sınıfına bir ders veriyor.)
  7. They give their neighbor a ride to the grocery store. (Komşularını bakkala götürüyorlar.)
  8. She gave him a call after the date. (Randevudan sonra onu aradı.)
  9. They did not give her a chance to participate in the debate. (Ona tartışmaya katılma şansı vermediler.)
  10. The complicated instructions gave me a headache. (Karmaşık talimatlar bana baş ağrısı verdi.)

Give İle İlgili Olumsuz Cümleler

Bu cümlelerde, pes etmeme, ikinci şansı reddetme, fiş vermeme, yanlış bilgi vermemeye, adil davranmama ve umursamama gibi olumsuz durumlar vurgulanmaktadır. Dilin çeşitli kullanım alanlarında olumsuz durumları ifade etmek için "give" kelimesini etkili bir şekilde kullanmaktadır.

  1. He does not easily give up. (Kolayca pes etmez.)
  2. She is not giving him a second chance. (Ona ikinci bir şans vermiyor.)
  3. They did not give me a receipt. (Bana fiş vermediler.)
  4. I will not give you the answer. (Size cevap vermeyeceğim.)
  5. You should not give false information. (Yanlış bilgi vermemelisiniz.)
  6. He was not given a fair trial. (Adil bir yargılama yapılmadı.)
  7. She does not give a damn about him. (Onun umurunda değil.)
  8. They will not give us any trouble. (Bize sorun çıkarmayacaklar.)
  9. He is not giving his best effort. (En iyi çabasını göstermiyor.)
  10. You are not giving me enough time. (Bana yeterli zaman vermiyorsun.)

İlgili İçerik : Find İle İlgili Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümleleri

Give Fiili İle İlgili Neler Öğrendik?

Give ile ilgili cümleler başlıklı içerikte, "Give" fiilinin çeşitli anlamları ve kullanımları ele alındı. Öğrendiklerimizi özetlemek gerekirse, "Give" kelimesi bir şeyi vermek, sunmak, yapmak, sebep olmak, kabul etmek, vazgeçmek, belirtmek, doğurmak ve yaratmak gibi birçok farklı bağlamda kullanılabilir.

Ayrıca, olumlu, olumsuz ve soru cümleleri üzerinden örneklerle bu kullanımları daha iyi anlamaya çalıştık. İlerleyen satırlarda, "Give" kelimesinin esnek ve zengin anlam yelpazesiyle İngilizce dilindeki önemine odaklanabiliriz.

Önceki Gönderi Sonraki Gönderi
Yorum yok
Yorum Yaz
comment url